11 Kasım 2008 Salı

İYİLİĞİ EMRETMEK VE KÖTÜLÜĞE ENGEL OLMAK

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü men eden bir topluluk olsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.”
Âl-i İmran: 104
Allah-u Teâlâ yine şöyle buyuruyor:
“Siz, insanlar için çıkartılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülüğü men edersiniz ve Allah’a iman edersiniz...”
Âl-i İmran: 110
Allah-u Teâlâ başka bir ayette şöyle buyuruyor:
“Asra andolsun ki, insan hüsrandadır. Ancak iman edip salih amel yapanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler müstesnadır.”
Asr: 1-2-3
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Sizden kim bir münker görürse onu eliyle değiştirsin. Eğer ona gücü yetmezse diliyle onu değiştirsin. Eğer ona da gücü yetmezse kalbiyle değiştirsin. Bu ise imanın en zayıfıdır.”
Müslim: 49/78
Huzeyfe bin el-Yeman (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki, ya iyiliği emreder ve kötülüğü yasaklarsınız. Yada Allah Kendi indinden bir azap gönderir ki, sonra o azabı kaldırması için Allah’a dua edersiniz de size icabet olunmaz...’ buyurdu.”
Ahmed: 5/388, Tirmizi: 2259, Begavi: 4154, Albânî Sahihu’l-Cami: 7070
Selman (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Yaşayanların amelinden üç tanesi ölülerin lehine ecir olarak devam eder:
1-Arkasından kendisine dua eden salih bir nesil bırakan kimse. Onların duası o kimseye ecir olarak yazılır.
2-Faydası devamlı olan bir sadaka yapan kimse. Bu şahsın sadakası onun faydası devam ettiği müddetçe ölümünden sonra kendisine ecir olarak yazılmaya devam eder.
3-İlim öğreten kimsenin ecri de o ilimle amel edildiği sürece amel edenlerin ecrinden bir şey noksanlaşmaksızın o kimseye yazılmaya devam eder’ buyurdu.”
Tabarani Mucemu’l-Kebir: 6181, Albânî Sahihu’l-Cami: 888
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle dedi:
“Kendi nefsini unutarak insanlara hayır öğreten âlimin örneği, insanları aydınlatmak için yanan kandil gibidir”
Tabarani Mucemu’l-Kebir: 1681, Albânî Sahihu’l-Cami: 5837

Hiç yorum yok: